Giriş Bütün bilimsel araştırmaların amacı, araştırmacıyı fiziksel ve ruhsal yönden rahatsız eden bir problemin çözümünü bulmaktır. Bu çözüm arayışında kullanılan bilimsel yöntem tüm araştırma türlerinde ortaktır. Bu sebeple, bu bağlamdaki amaç ve yöntem kavramları üzerinden araştırmaları sınıflandırmak mümkün değildir. Araştırmalar sonucunda üretilen bilgi, değişik araştırma türleri açısından farklılık gösterebilmektedir. Dolayısıyla, araştırmaları sonunda elde edilmesi amaçlanan bilgiye göre sınıflamak uygun olacaktır (Karasar, 2014:23; Büyüköztürk & diğerleri., 2014:13). Bu bağlamda araştırmalar, temel ve uygulamalı araştırmalar olarak sınıflandırılır. Temel Araştırmalar Temel araştırmalar sınıfındaki çalışmaların amacı, salt bilgi üretmektir. Bu türdeki araştırmalar ile anlama, açıklama ve kuram geliştirme düzeylerine kadar bilgi üretilebilir. Esas gaye, problemi iyi bir biçimde anlamak, problem ile ilgili eksik bilgileri tamamlamaktır (Tutar, 2013:518). Yöntemsel analiz çalışmaları, kuram üretme amaçlı nitel araştırmalar bu gruba girer (Büyüköztürk & diğerleri., 2014:13). Temel araştırmaların amacı salt bilgi üretmek de olsa elde edilen sonuçların toplum yararına kullanılabilmelidir. Bu durumun doğal sebebi, araştırma için kullanılan verilerin araştırmacının çevresinden elde edilmiş olmasıdır. Topluma bu fırsatın verilmesi araştırmacının görevlerinden biridir (Karasar, 2014:26). Uygulamalı Araştırmalar Uygulamalı araştırmalar, var olan bir sorunu çözme, bir durumu daha iyi hale getirme, geliştirme amacı taşır. Araştırmacı problem çözümünde belirli bir hedefe yönelmiştir. Bu tür araştırmalarda problemlerin fiili olarak çözülmesi sonucu vardır. Bu durum, bilimin doğadaki olayları kontrol altına alma fonksiyonunu yerine getirir (Karasar, 2014:27). Bilgi üretme, temel araştırmaların esas gayesi olarak ifade edilmektedir ancak uygulamalı araştırmalar sonucunda da bilgi üretilebilir. Deneysel çalışmalar, belirli sorunları belirlemeye ve uygun çözümler üretmeye yönelik çalışmalar ve problemler için somut ürün çıkarmaya yönelik çalışmalar bu gruba girer (Büyüköztürk & diğerleri., 2014:13). AR-GE Araştırma-geliştirme türündeki araştırmalarda, üretilmiş bilginin, problemin çözümü için kullanılabilecek ürünlerin ortaya çıkarılması amacı vardır. AR-GE araştırmaları, yeni bilgi elde etmek ya da var olan bilgileri geliştirmek amacı ile de yapılabilir. Bu tür araştırmalardaki süreçler temel araştırma, deneysel çalışmalar ve uygulamalı araştırmadır (Bedük, 2012:11). Eylem Araştırması Eylem araştırmasının temel amacı, var olan bir durumun koşullarını daha iyi hale getirebilmek için yapılması gerekenlerin belirlenmesidir. Bu tür araştırmalarda araştırmacı ve problemin tarafları mevcut durumun değerlendirilmesini yapmak için beraber çalışırlar. Eylem araştırmasında katılımcılar araştırma ekibinin bir parçası olarak görülürler. Amaç genellemeler yapmak değil, var olan bir durumu daha iyi hale getirebilmektir (Büyüköztürk & diğerleri., 2014:19). Türkiye’ de Uygulamalı Araştırmaların Durumu Uygulamalı araştırmaların var olan bir sorunu fiili olarak çözme amacı taşıması, bu tür çalışmaların sonunda somut ürünler elde edilmesini sağlamaktadır. Ülkelerin zenginleşmesinde önemli bir yere sahip olan inovasyon ve teknolojik gelişme bu tip çalışmaların sonucunda ortaya çıkmaktadır. Yeni bir teknolojiyi elde etmek, var olan bilgiler ile yeni ürün ve araçlar üretmek, yeni sistemler geliştirmek uygulamalı araştırmalar ile mümkün olabilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler sınıfında yer alan Türkiye’ nin uygulamalı araştırmalar türünden çalışmalara önem vermesi gerekmektedir. Türkiye’ nin uygulamalı araştırmalar konusunda bulunduğu yeri gösterebilmek için bazı Ar-Ge göstergeleri kullanılabilir. Bunlar Ar-Ge yoğunluğu, finans kaynağı bakımından Ar-Ge harcamaları, araştırmacı sayısı, patent başvuru sayısı ve bilimsel yayın göstergeleri olarak değerlendirebilir (Ünal & Seçilmiş, 2013). Ünal ve Seçilmiş (2013)’ ün çalışması Türkiye’ nin verilen göstergeler açısından AB, ABD ve Japonya ile karşılaştırıldığında oldukça geride olduğunu göstermektedir (s. 14-24). Bu göstergelerin bir sonucu olarak Türkiye’ nin 1995 ve 2010 yılları arasında, yüksek teknolojinin toplam ihracat içerisindeki payı Grafik 1’de verilmiştir. Grafik 1:Toplam İhracat İçerisinde Yüksek Teknoloji İhracat Payı (%) (Korkmaz, 2010:20 Görüldüğü gibi Türkiye, uygulama araştırmaları sonucunda elde edilebilen yüksek teknoloji türünden somut ürünlerde, gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında daha zayıf bir durumdadır. Korkmaz (2010)’ a göre Ar-Ge ve ekonomik büyüme arasında uzun dönemli ve GSYİH ile de kısa dönemli ilişki vardır (s. 3328). Bu ilişkiler uygulama araştırmaları türünden olan Ar-Ge çalışmalarının, her ülke için olduğu gibi, Türkiye için de önemini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Türkiye’ de faaliyet gösteren firmaların Ar-Ge çalışmalarına öncelik vermeleri ülkenin ekonomisi ve geleceği açısında önemlidir. Kaynakça
Bedük, Aykut. Karşılaştırmalı İşletme-Yönetim Terimleri Sözlüğü. 3. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık, 2012 Büyüköztürk, Şener, Ebru Kılıç Çakmak, Özcan Erkan Akgün, Şirin Karadeniz & Funda Demirel. Bilimsel Araştırma Yöntemleri. 18. Ankara: Pegem Akademi, 2014 Karasar, Niyazi. BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMİ. 26. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık, 2014 Korkmaz, Suna. "TÜRKİYE’DE AR‐GE YATIRIMLARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VAR MODELİ İLE ANALİZİ," Journal of Yasar University. XX, 5: 3320‐3330, 2010. Tutar, Hasan. İşletme & Yönetim Terimleri Ansiklopedik Sözlük. 1. Ankara: 2013 Ünal, Targan & Nisa Seçilmiş. "Ar-Ge Göstergeleri Açısından Türkiye ve Gelişmiş Ülkelerle Kıyaslaması," İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi. I, 1: 12-25, 2013.
0 Yorumlar
Yanıt Ver. |
AuthorRIZA HORASAN ARŞİV
Ocak 2017
Kategoriler |