SAMM nedir? BT ve iş birimlerinin uyumunun ne anlama geldiğinden ve öneminden daha önceki yazılarda bahsedilmişti. Bu yazının konusu, 2000’li yılların başında Jerry Luftman tarafından önerilen Strategic Alignment Maturity Model (Stratejik Uyum Olgunluk Modeli) ve bu yaklaşımın kapsamı olacak. Luftman’ ın SAMM önerisi, Henderson ve Venkatraman (1993)’ ın SAM yaklaşımını referanslarının arasına almıştır. SAMM, SAM’ a benzer olarak, uyum ile ilgili bir çerçeve çizmektedir. Ek olarak, uyumun nasıl ölçülebileceği, değerlendirilirken hangi kriterlerin kullanılabileceği ve geliştirilebileceği ile ilgili öneriler sunmaktadır. SAMM modelinin altı kriteri SAMM, bir organizasyondaki BT ve fonksiyonel birimlerin (iş birimlerinin) birlikte ahenk içinde çalışmalarını etkileyen 6 önemli ana başlığı (iletişim, değer/ölçüm, yönetim/denetim, ortaklık, kapsam/alt yapı, yetenekler) kullanmaktadır. Bunların vurguladığı ölçütler kısaca aşağıdaki gibidir. İletişim: BT ve iş birimlerinin karşılıklı olarak birbirini anlaması, organizasyon içi öğrenme, bilgi paylaşımı Yeterlilik/Değer Ölçümü: BT, iş birimi ve bunların dengeli ölçüm kriterleri, SLA’ ler, firma karşılaştırmaları (benchmarking) Yönetim/Denetim: Stratejik iş planlama, BT stratejik planlama, Raporlama, Bütçe kontrolü, BT yatırım yönetimi, Önceliklendirme süreçleri Ortaklık/Beraber çalışabilme: BT değerinin iş birimlerindeki algısı, Stratejik planlamada BT’ nin yeri, Paylaşılan amaç ve risk, Güvene dayalı ilişkiler, sponsorluk Kapsam/Alt yapı: Alt yapı özellikleri, Mimari entegrasyon, Yeni teknolojilerin yönetimi, Esneklik, Standartların geliştirilmesi Yetenekler: Yaratıcılık ve girişimcilik, Yönetim biçimi, Eğitim, Kültürel ortam, Değişime hazırlık SAMM modeli seviyeleri Luftman, SAMM yaklaşımı ile organizasyonların 5 olgunluk seviyesinde değerlendirilebileceğini önermektedir. Bunlar başlangıç/plansız, fikir birliğine varılmış süreçler, resmi/odaklanmış süreçler, geliştirilmiş/yönetilen süreçler ve en iyi hale getirilmiş süreçler olarak ifade edilmiştir. Kaynak
Luftman, Jerry. "ASSESSING BUSINESS-IT ALIGNMENT MATURITY," Communications of the Association for Information Systems. 4, 14: 1-49, 2000.
0 Yorumlar
SAM nedir? SAM (Strategic Alignment Model) Henderson ve Venkatraman tarafından 1993 yılında ortaya atılmış bir modeldir. BT ve iş birimleri arasındaki uyum konusunda dikkate alınması gereken parçaların neler olduğunu ve bu parçalar arasındaki ilişkilerin hangi özellikler üzerinden değerlendirilmesi gerektiği konusunda bir çerçeve sunmaktadır. SAM, uyumun sağlanması için yapılması gerekenleri içeren bir reçete değildir. Ancak uyumun sağlanması amacı ile yapılacak çalışmalarda, önem verilmesi gereken yapıları ortaya koyması nedeni ile BT ve iş birimleri uyumu ile ilgili pek çok çalışmaya öncülük etmektedir. SAM' ı oluşturan temel yapı taşları Bu model, organizasyonun dış ve iç çevre etkilerinin, iş ve BT bağlamında değerlendirilmesi ile 4 farklı ilgi alanı ortaya çıkmaktadır. SAM, bu 4 farklı alanın yoğunlaştığı konuları ve birbirleri ile olan ilişkilerini inceler. SAM, strategic fit ve functional integration olarak ifade edilen temellerin üzerine kurulmuştur. Strategic fit, herhangi bir stratejinin organizasyonun hem iç ve hem de dış çevresini adreslemesi ile ilgilidir. Functional integration ise bilgi teknolojileri ve iş birimlerinin, birbirlerini etkileyen kararlarının nasıl alındığı üzerine yoğunlaşır. (Henderson & Venkatraman, 1993:474). Strategic fit, organizasyonun BT stratejisinin iç ve dış çevre faktörleri göz önüne alınarak oluşturulmasını önerir. Dış çevre bağlamında var olan ya da yeni geliştirilmesine olanak sağlayacak stratejilere uygun bir teknoloji kapsamı, bilgi sistemlerinin yeterliği ve bu teknolojik yeteneğe hangi yollarla sahip olunması konuları öne çıkmaktadır. İç çevrede ise BT teknik mimarisi, süreçler ve yetenekler vurgulanır. Geleneksel yönetim yaklaşımları, BT’ nin sadece iç çevre yapılarına odaklanmıştır ve bu durumun doğal sonucu olarak BT sadece strateji uygulayıcı rolünü uygulamaktadır. Functional integration, BT ve iş birimlerinin uyumu konusunda doğrudan bağlantılıdır. BT ve iş birimlerinin aldıkları kararlar birbirlerini doğrudan etkiler. Bu etkiler hem dış hem de iç çevredeki yapılar üzerinde önemlidir. Dış çevre üzerindeki etkiler, strategic integration, adını alır ve BT fonksiyonlarının iş stratejilerini şekillendirmesi ve stratejilere desteği ile ilgilidir. İç çevredeki etkiler ise operational integration kavramları üzerinde yoğunlaşır ve organizasyonel süreçlere BT’ nin verdiği destek ile ilgilidir. 4 baskın uyum yaklaşımı Organizasyonlarda var olan farklı uyum yaklaşımları SAM’ ın ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu uyum yaklaşımları iş ve bilgi teknolojileri stratejilerinin esas faktör olarak ortaya çıktığı iki grupta toplanabilir. İş stratejilerinin esas faktör olduğu durumlar aşağıdaki gibidir. Strategy execution: İş stratejisi detayları ile belirlenmiştir, organizasyonel ve bilgi teknolojileri yapıları tamamen bu stratejilere göre tasarlanır. İş stratejileri stratejiyi formüle eder, BT ise bu stratejiyi uygular. BT, maliyet merkezi özelliğine sahiptir. Technology transformation: Bu yaklaşımda da iş stratejisi detayları ile belirlenmiştir ancak BT sadece uygulayıcı değildir. İş stratejisine gereken desteği tam olarak verebilmek için, BT stratejisi ile BT altyapısının ve süreçlerinin de oluşturulması önem kazanır. Bu yaklaşımda üst seviye yönetim, organizasyona bir teknoloji vizyonu vermelidir. Organizasyon genelde, benchmarking yöntemleri kullanılarak pazarda, BT yetenekleri bakımından, lider olmak isteyebilir. BT stratejilerinin esas faktör olduğu durumlar aşağıdaki gibidir. Competitive potential: Bu yaklaşımda organizasyonlar, son teknolojik yeteneklerden faydalanarak ürün ve hizmetlerinde farklılık yaratmaya enerjilerini harcar. İş stratejileri, teknolojik yenilikler ile değişime uğrayabilir. Organizasyonlar, Pazar payını arttırmak, büyümek ya da yeni ürün oluşturmak isteyebilir. Service level: Bu yaklaşım çok dünyanın en iyi BT hizmetlerine ve kapasitesine sahip olmak isteyen organizasyonlarda görülür. Son kullanıcı ve müşterilerin taleplerinin mükemmele yakın bir şekilde karşılanması amacı vurgulanmaktadır. Üst yönetime, BT’ nin ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlama konusunda önemli görev düşmektedir. Kaynak
Henderson, J C & N Venkatraman. "Strategic alignment: Leveraging information technology for transforming organizations," IBM SYSTEMS JOURNAL. ss. 472-484, 1993. Bilgi teknolojileri ve iş birimlerinin uyumu (Business-IT alignment) nedir?
Organizasyon, belirli amaçlar için bir araya gelmiş insanların, önceden belirlenmiş bir yapı içinde aynı hedefe doğru birlikte ilerleyen bir bütün olarak tanımlanabilir. Organizasyonu oluşturan birimlerin ortak amaç doğrultusunda etkinlik gösterebilmesi için aralarındaki uyum önemlidir. Organizasyondaki tüm birimlerin birbirleri ile uyumu önemlidir ve gereklidir. Bununla birlikte bilgi teknolojilerinin sağladığı katma değerin her geçen gün arttığı bu günün iş dünyasında, bilgi teknolojilerine ayrı bir sayfa açmakta fayda vardır. Bilgi teknolojileri ile iş birimlerinin uyumunun ne olduğu, bu uyumun nasıl tanımlanması gerektiğine dair pek çok bakış açısı bulunmaktadır. Bunlar, tanımın amacına ve kapsamına göre değişmektedir. Örneğin, bilgi teknolojilerini iş stratejileri, hedefleri ve ihtiyaçları doğrultusunda uygun ve gereken zamanda uygulayabilmektir (Charoensuk, Wongsurawat & Khang, 2014:133) ifadesi oldukça kapsayıcıdır ve uyumun amacını da içerir. Bu tanım, uyumun sadece tek yönünü (BT’ nin iş birimleri ile olan uyumu) vurguluyor gibi gözükebilir. Ancak stratejilerin belirlenmesinde bilgi teknolojilerinin (BT yöneticilerinin) de katkısının olması durumunda, uyan/uyulan öznenin hangisi olduğunun önemi kalmamaktadır. Bilgi teknolojileri ve iş birimlerinin uyumu neden önemlidir? İş dünyasında yer alan her işletme, uzun vadede hayatta kalabilmek istiyorsa yakın ve uzak çevresinde meydana gelen değişimleri sürekli takip etmeli, değişimler ile ilgili bilgileri doğru yorumlamalı ve gereken eylemleri zamanında gerçekleştirebilmelidir. Bu gereksinimin temel sebebi, stratejilerin hızlı bir şekilde değiştirilebilmesi ve çevre ile uyumun sağlanabilmesidir. Bu etkileşimin kontrol altında tutulması, özellikle değişimin hızlı ve yoğun olduğu rekabetçi çevrelerde önem taşımaktadır. Çevrede meydana gelen değişiklikler ile ilgili elde edilen verilerin anlamlı bilgilere dönüştürülebilmesinde bilgi teknolojileri sistemlerinin önemi büyüktür. İşletmelerin bilgi teknolojileri birimleri ve sistemleri, değişen çevreye hızlı ve etkili cevap verebilmek için gereken bilgi birikiminin oluşmasında, var olan süreçlerin güncellenmesinde önemli bir işlev yerine getirme potansiyeline sahiptir. Bilgi sistemlerini, uygun ve verimli şekilde kullanabilmek işletmeler açısından stratejik bir konudur. Ancak işletmeler bu değerli kaynaklarını para, sistem ve en önemlisi insanlar bağlamında kullanamamaktadırlar (Ross & Beath, 2013:17). Oysa bu teknoloji birimleri rekabet için kullanılabilecek silahlardır ve başarı kazanılabilmesi için teknolojinin etkili pazar ve iş stratejileri ile birleştirilmesi gerekmektedir (Dharmadhikari & Basak, 2015:52). Stratejilerin uyumlu hale getirilmesi, bilgi teknolojileri ve iş birimlerinin aynı hedefe doğru ilerlemesini sağlamanın ötesinde bir fayda sağlayabilir. Pek çok araştırma, iş birimleri ve bilgi teknolojileri uyumunun organizasyon performansı üzerinde pozitif bir etkisinin olduğunu göstermektedir (Sa Couto, Lopes & Sousa, 2016:1100). Bu sebeple farklı kademe ve birimlerde görev yapan yöneticiler iş birimleri ve bilgi teknolojileri arasındaki uyuma önem verirler. En son yapılan “Bilgi Teknolojilerinde Kilit Konular ve Trendler” araştırması raporunda bilgi teknolojilerinin iş birimleri ile stratejik uyumunu, son on iki yılın sekizinde en önemli öncelikler arasında yer almıştır. Ayrıca bu sekiz yılın, biri hariç hepsinde en önemli iki konunun arasında yer almıştır (Benlian & Haffke, 2016:1). Konuya verilen öneme paralel olarak, beş yüz tecrübeli yönetici ile yapılan bir çalışmada, en önemli işletme ihtiyaçları ile bilgi teknolojileri yatırımlarının uyumlu hale getirilmesi için muazzam kaynaklar ve enerji harcandığı belirtilmiştir. Buna rağmen her beş işletmeden sadece birinin, bu çabalarının başarıya ulaştığını hissettikleri ortaya çıkarılmıştır (Elmorshidy, 2013:819). Araştırma bulgularına göre uyum konusuna çok önem verilmesine rağmen çoğu zaman istenilen amaca ulaşılamadığı görülmektedir. Peki, uyumun sağlanamamış olması, bu işin zorluğundan mı yoksa uygun bir yöntemin kullanılmıyor olmasından mıdır? Venkatraman’ ın SAM ve Luftman’ın SAMM yaklaşımları bu noktada işimizi kolaylaştırabilir. Kaynakça Benlian, Alexander & Ingmar Haffke. "Does mutuality matter? Examining the bilateral nature and effects of CEO–CIO mutual understanding," Journal of Strategic Information Systems. ss. 1-23, 2016. Charoensuk, Suwatana, Winai Wongsurawat & Do Ba Khang. "Business-IT Alignment: A practical research approach," Journal of High Technology Management Research. 25: 132-147, 2014. Dharmadhikari, Vijay Kumar & P. C. Basak. "Aligning Technology Strategy with Business Strategy For Sustained Grow of a Hi-Tech Company," International Journal of Management Research and Business Strategy. 4, 2: 50-67, 2015. Elmorshidy, Ahmed. "Aligning IT With Business Objectives: A Critical Survival And Success Factor In Today’s Business," The Journal of Applied Business Research. 29, 3: 819-828, 2013. Ross, Jeanne & Cynthia Beath. "Reinventing Corporate IT-EXPLOIT FOR STRATEGIC BENEFIT," A Harvard Business Review Insight Center Report. ss. 17-18, 2013. Sa Couto, Eduardo, M. Filomena Castro Lopes & Rui Dinis Sousa. "Can IS/IT Governance contribute for Business Agility?," Procedia Computer Science. 64: 1099-1106, 2016. |
AuthorRIZA HORASAN ARŞİV
Ocak 2017
Kategoriler |